Son yıllarda TC devleti Uluslararası ilişkilerde Kürtlerle ilgili attığı her adım ters tepiyor. Irak’ta önce SADDAMCİYDİ, sonra ABD müdahale edince, Kürtlerin önünü kesmek için ABD ile işbirliği yaptı. Her Allahın günü Kürt liderleri hakkında yakışıksız ve seviyesiz sözler hem devlet katında, hem de malum basında yer aldı.
Daha sonra ne oldu? Peşmerge başı KEK BARZANİ, Sayin, Mam Celal Sayın Cumhurbaşkanı oldu. Bu fiyasko politikalardan sonra işte her gün kuzey Irak/Kürdistan Bölgesinde, Petrol akışı ve doğal gaz anlaşmaları giderek artıyor ve ticaret hacımımız 6 milyar Dolara çıktı, diye övünüyorlar. İyi de buraya kadar hoş ta; TC halen Kürdistan kelimesi niye kullanmıyor? Bazen Kuzey Irak bazen de Kürt bölgesel yönetimi diye ifade ediliyor. Hiç kimsenin kuşkusu olmasın zamanı gelince TC ve basını Kürdistan diye ifade edecekler.
Şimdi gelelim TC ‘NIN Suriye politikasına;
Bir yıl öncesi Esad ve Erdoğan KANKA idi. Ele ele tutuşup ailece poz veriyorlardı. Ortak yanları sadece Kürtler iflah olmasın diye; Bizim KARACADAĞ’DA bir söz var ‘’ Tilya xwede tuneye ku çavan kor bike’’ (Allahın parmağı yok mu gözünü kör etsin) galiba bu söz nispeten yerine geliyor.
Kısaca Suriye’nin etnik ve dini inanç gruplarına bakalim. Özcesi, Etnik yapı: % 18 Kürt, % 6 Ermeni, % 2 Türkmen, % 4 Rum ve Yahudi, % 1,5 Çerkez, % 2,5 Dürzi, % 65 Arap ve diğerleri. Dini yapı: %14 Alevi/Nusayri % 3 Dürzi, %2 İsmail’i, % 14 Arap-Hıristiyan, % 68 Suni–Müslüman.
Tahminen 3 milyon Kürt Suriye’de yaşamaktadır. 380. 000’e yakın Suriye Kürt’ü vatandaşlık statüsü yoktur. ECNEBIDIR. QAMİŞLO ve HASEKİ’de çok az E’ZİDÎ Kürtler var. Bunlar ESAD’IN laik anlayışı ile ESAD yanlısıdır. Daha önceki SUM/Suriye Ulusal Meclisi Sözcüsü George Sabra, "Özgürlüğümüzü, şerefimizi geri alabilmek ve birlik halinde mücadelemizi devam ettirmek üzerinde mutabakata vardık" dedi. Ancak Kürt gruplar, toplantılara katılmalarına ve muhaliflerin şemsiye örgütü Suriye Ulusal Konseyi'nde (SUK) de temsil edilmelerine rağmen bildirinin altına imza koymadılar. Suriyeli Kürt muhaliflerin çekilme sebebinin, Kürtlerin haklarının oluşturulacak yeni anayasada korunacağı garantisinin verilmemesiydi.
Bundan sonra; Sn. Barzani'den Suriyeli Kürtlere birlik çağrısı gündeme geldi.
Barzani, Suriye Kürtlerinin iki önemli örgütü olan Suriye Kürtleri Ulusal Meclisi (SKUM) Başkanı İsmail Heme ve Demokratik Birlik Partisi (PYD) Başkanı Muhammed Müslim ile HEWLER DE görüştü.
Barzani'nin taraflardan, "Aralarındaki ihtilafları bir kenara bırakarak Esad rejiminin değiştirilmesi amacı etrafında birleşerek ortak hareket etmelerini istediğini" söyledi SKUM yetkilisinin verdiği bilgiye göre Barzani, görüşmede, "Birlikte hareket ederseniz size her türlü yardımı yapacağım ve sizi dışarıdan kimseye de muhtaç ettirmeyeceğim" ifadesini kullandı. Barzani taraflara, aralarındaki ihtilafı gidermeleri halinde kendilerine her türlü yardımı yapma vaadinde de bulundu..
Barzani, PYD ve SKUM temsilcilerine ayrıca, "Uzlaşmazsanız size ne benim faydam olur ne de başkasının" mesajını verdi. Barzani'nin PYD ve SKUM temsilcileriyle görüşmesinde, Suriye'nin kuzeybatısında Kürtlerin yoğun olarak yaşadağı Afrin bölgesinde meydana gelen ve üç kişinin ölümüyle sonuçlanan olay da gündeme geldi. Geçtiğimiz hafta meydana gelen olayda, Esad rejiminin bölgenin kontrolünü kendisine bıraktığı PYD grubu ile bu grupla mücadele halinde olan diğer gruplar arasında silahlı çatışma yaşanmıştı. Ölenlerden birinin Suriye askeri, birinin de PYD mensubu olduğu iddia edilmişti. Olaydan sonra PYD'nin silahlı güçleri Afrin'de muhalif gruplardan bazı kimseleri alıkoymuştu. Barzani, görüşmede Afrin'deki olayın ardından yaşanan gerginliğin de sonlandırılmasını, PYD yetkililerinden ellerindeki muhalifleri serbest bırakmasını isteyerek, "bölge halkı üzerinde silahlı güce dayalı baskı uygulanmasını doğru bulmadığını" söyledi. İşte, olaylar böyle gelişirken halen Güney Batı Kürdistan’ın akıbeti ve geleceği belli değildir.
Şimdi ise SUK başına geçen İsveç’ten gelen Kürt Asıllı Suriye Ulusal Konseyi (SUK) Başkanı Abdülbasid Seyda, Suriye'de bazı bölgelere terör örgütü PKK ve PYD bayrağı çekilmesiyle ilgili olarak, ''Suriye'de Kürt halkı devrimin yanındadır. Suriye'de bağımsızlık bayrağı dışında hiçbir bayrağın çekilmemesi konusunda talimat verdik'' diye Türk Dış işleri Bakanına teminat verir gibi konuştu. Abdülbasid Seyda, Kürtler için yeteri kadar tanınmayan bir isim. TC ve muhalefetin güçlü kanadı Müslüman kardeşlerle iç içe olması hiç te güven telkin etmiyor. Örneğin; Abdülbasid Seyda, Suriye'de sınır kapılarının çoğunun Özgür Suriye Ordusu'nun elinde olduğunu söylüyor. Oysaki gelen bilgilere göre Kürt Bölgeleri çoğunlukla başta PYD olmak üzere Kürt İttifakları elindedir. 25 Temmuz Akşam CNN de Şirin Payzin programına çıkan SUK üyesi İslami kesimden Mahmut Osman, Payzin’in sorusu üzerine; ESAD sonrası, Suriye Federe Devleti mi, yoksa Suriye Arap Devleti mı olacak? Mahmut Osman asla Suriye Federe olmaz. Suriye Arap Cumhuriyeti olacak diye yanıtladı.
TC Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, SUK’a Suriye’de mezhep ve iç çataşımaya izin vermeyiz, demesi aslında Kürtleri kast ediyor. Çok az ihtimalle TC fırsat bulursa Suriye'ye müdahale edecektir. Burada Kürtler için belirleyici olan Kürtlerin birliğidir. Dahası Kürtler için hayati önem, PKK/PYD ’nin kendi dışındaki Kürtleri dışlanmaması ve Kürtlerin birliğidir.